Örneğin RNA ve DNA gibi nükleik asitlerin RNA oluşumunu belirlemeye yönelik deneysel yaklaşımlar, geleneksel olarak biyofiziksel ve biyokimyasal yöntemler olarak sınıflandırılabilir. Biyofiziksel yöntemler, yapı belirleme için X-ışını kristalografisi, NMR ve kriyo-EM dahil olmak üzere moleküllerin temel fiziksel özelliklerini kullanır. Biyokimyasal yöntemler, nükleik asitlerin oluşumunu analiz etmek için belirli reaktifler ve koşullar kullanarak nükleik asitlerin kimyasal özelliklerinden yararlanır. Bu tür yöntemler, spesifik reaktiflerle kimyasal sondalama içerebilir veya doğal veya analog kimyaya dayanabilir. Farklı deneysel yaklaşımların benzersiz avantajları vardır ve farklı deneysel amaçlara uygundur.
Biyofiziksel yöntemler
X-ışını kristalografisi
X-ışını kristalografisi, ne DNA ne de RNA kolayca kristaller oluşturmadığından, tek başına nükleik asitler için yaygın değildir. Bunun nedeni, nükleik asit yapılarındaki içsel hastalık ve dinamizmin daha yüksek düzeyde olması ve birbirine yakın olarak birbirini iten negatif yüklü (deoksi) riboz-fosfat omurgalarıdır. Sonuç olarak, kristalize nükleik asitler, yapısal düzenleme sağlamak ve negatif yükü nötralize etmek için ilgilenilen bir protein ile kompleks haline gelme eğilimindedir.
Resim 225A | RNA 'nin bir electrophoresis jelden blotting membranına aktarımı için kılcal blotting sistem kurulumu. | RNA405 / Public domain | Page URL : (https://commons.wikimedia.org/wiki/File:Capillary_blot_setup.svg) from Wikimedia Commons RNA electrophoresis blotting Public domain Page URL from Wikimedia Commons
Yazar : Milos Pawlowski
Yorumlar
Yorum Gönder